IRCDForum - IRC ve mIRC Kullanıcı Topluluğu  
  IRCDForum - IRC ve mIRC Kullanıcı Topluluğu > IRCDForum.Org - Güncel ve Genel Bilgi Dünyası > Burçlar, Fallar ve Kehanetler > Esrarengiz Olaylar
Kaydol Topluluk Bugünkü Mesajlar Ara


Büyü


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Aç Cevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Eskimiş 30-Kasım-2024, 11:39   #1
 
Owner Kullanıcısının Avatarı

Üye No: 1
Kayıt Tarihi: 07-Kasım-2024
Mesajlar: 783
Konular: 776
Nerden: Bursa
Takımı: Beşiktaş
Meslek:
Aldığı Beğeni: 17
Beğendikleri: 6
@Owner
Varsayılan Büyü

Büyü okültizm sözlüklerinde, dünyanın süptil maddeleriyle ilgili doğa yasalarını kullanan kişilerin imajinatif faaliyetleri veya bazı tesirler göndermeleri sonucunda canlı veya cansız nesneleri etkilemesi olayı olarak tanımlanır. Büyü ile uğraşan kişiler büyücü ya da sihirbaz olarak tanımlanırdı ve eski toplumlarda din adamları, mezarcılar, şifacılar, demirciler, bedensel ya da ruhsal bozukluğu olanlar ve yabancıların büyücülükle uğraştığı düşünülmekteydi.

Okültizm'de büyü

Büyü okültistlere göre muska gibi garip yazılar yazmak veya hayvan organları gibi birtakım uydurma araçlarla değil, psişik tesirlerle yapılabilir, yani ya manyetizma (hayvansal manyetizma) yoluyla yakından ya da düşünce formları yoluyla uzaktan yapılabilir.
Büyü, ak büyü ve kara büyü olarak ikiye ayrılır. Büyü konusunda yeterince bilgili olmayanlar büyünün yalnızca kara büyüden ibaret olduğunu sanırlar. Bu yüzden büyü ya da maji denildiğinde akla öncelikle kara büyü gelir. Ak büyü, iyi niyetle bir canlının iyiliği için yapılan büyüdür. Ruhsal şifacılık veya bencilce bir amaç gütmeyen dualar vb. bu gruba girer. Kara büyü ise, kötü niyetle, nefsani amaçlarla, maddi veya manevi bir çıkar sağlamak üzere yapılan büyüdür. Bir kimseye o kimseye ait herhangi bir nesne (saç kılı vs.) aracılığıyla yapılan büyüye “araçlı büyü”, kukla gibi bir benzerini yapmak yoluyla yapılan büyüye ise “kopyalı büyü” (simulakrum) adı verilir.
Kara büyü yapanların gönderdikleri tesirlerin kendilerine dönerek bizzat kendi üzerlerinde etkili olmaları sonucunda maruz kaldıkları şok, “geri dönüş şoku” olarak adlandırılır. Kara büyü ile uğraşanların başlarına gelenler “geri dönüş şoku” olarak açıklanır. Bu yüzden büyü sanatı çok tehlikeli bir sanattır. Ezoterik ve okült kaynaklara göre, eski inisiyelerin yapabildiği gibi niyetlerini, isteklerini, düşüncelerini ve imajinasyonunu denetleyemeyen insanlar asla bu alanlarda çalışma yapmamalılardır. Çünkü insanın niyeti “iyi niyet” sınırını aşıp nefsaniyet sınırına kaydığı an, çalışma kara büyüye dönüşür ve geri dönüş şoku tehlikesi başlar. Büyücüye okült literatürde majisyen adı verilir.
Sudan'ın güneyinde yaşayan Azandeler büyüyü cadılık ve kâhinlikle birlikte doğanın ve toplumun olağan bir parçası olarak görürler. Böylece farklı olgular, her parçası ötekini destekleyen kapalı bir mantık sistemi oluşturur ve hem doğal ve toplumsal düzen için, hem de düzensizlik ve rastlantı için akılcı bir nedensellik sistemi ortaya çıkar.

Dinî bakımdan büyü

İslam literatüründe sihir, tılsım, gözbağcılık, rukye, nazar, cifr, ifha, simya, nücum, kehanet, falcılık, düğümcülük kavramları hakkında bilgi verilmektedir. Kuran'da sihir küfür sayılır (Bakara:102), büyü yapanlar yerilir (Taha: 69, Yunus:77). Bakara suresinde (102) Harut ve Marut kıssası anlatılır. Bunlar iki melek veya insan olup, büyü bilgisi verilmiş, onlar bilgileri insanlara öğretmiş, şeytan ve cinler bu bilgileri alarak kullanınca başlarına azap indirilmiştir. İslam peygamberine de büyü yapılmış, büyüye karşı Felak ve Nas sureleri inmiştir.
Büyü (arapça: sihr, sihir) kötü veya iyi amaçlara ulaşmak için, muskakara büyü denir.
Cin ve ruh gibi doğaüstü güçlerin yardımıyla, bazı maddeleri kullanarak ya da insan ruhunun gücünden faydalanarak yapıldığına inanılır. Çok eski zamanlardan beri uygulandığı gibi günümüzde de bu tür işlerle uğraşanlar mevcuttur. Büyü yolu ile ulaşılmak istenen amaçlar kısmet bağlamak, kendine aşık etmekten, savaş kazandırmaya varan geniş bir yelpazede değişirler. Büyü yapan kişiye kullandığı metoda göre büyücü (sihirbaz), üfürükçü, kocakarı veya majisyen denir.
Pozitif bilimlerce itibar edilmemekle birlikte, halk tarafından büyünün gerçek ve etkili olduğu kabul edilir. Dinler de büyünün gerçek olduğunu vaaz ederler. Birçok dinde yasak olduğu belirtilmiştir.
İslâm'da büyü yapmak, tıpkı fal bakmak gibi açıkça haram kabul edilir. Bazı Hanefi alimleri büyüye karşı önlem almak gibi sebeplerle ve uygulamamak kaydı ile, tahsilini helal görmüşlerdir.
Eski şamanist inanışlarda ise büyü, dinle özdeşleşmiş gibi normal sayılır.
Yahudilikte büyünün yeri büyüktür. Yahudi kültürünün temel taşlarından kabbala bir büyü ve gizli ilimler kitabıdır.

Korunma yolları


İslâm'a göre büyüden korunmanın en etkili yolunun Felak ve Nas surelerini okumak olduğu kabul edilir; dini bütün kimselerin büyüden korunduğu da genel bir kabuldür.

Majisyen ile Büyücü Arasındaki Fark

yazmak, ip üflemek gibi sıradışı şekillerde yapılan ayinsel bir işlemdir. Kötü amaçlarla yapılan büyüye Majikal gücü kullanabilen büyücü için bu sıradan bir olaydır, sadece bir araçtır. Onun için önemli olan sonuçtur, sonucun katiyetidir. Aynı güç, majisyen için bir 'araştırma' ve 'geliştirme' konusudur. Majisyenin amacı, büyücünün her defasında 'aynen' tekrarladığı gücün mahiyetini çözmek ve gücü arttırmaktır, geliştirmektir. Majisyen için büyüsel uygulamalarda sonuç hayatiyet taşımaz

En temel, en basit, en anlaşılır ve belki de en eğlenceli tanım şudur; "Büyücü, çaylak ve ne yaptığının farkında olmayan, majisyen ise usta ve ne yaptığını bilen okültisttir." Burada okültistin ne olduğunu anlamışsınızdır; gizli bilimlerle uğraşan gizli bilimci demek...

Büyücü ile majisyen arasındaki en belirgin ayrım "amaç"ta yatmaktadır. Konuyu az çok bilenlerin itirazlarını duyar gibiyim. Hayır, büyücü ile majisyenin amaçlarının aynı olduğunu sakın düşünmeyin. Büyücü için sıradan gibi görünen şeyler majisyen için hayati bir önem arzedebilir. Örneğin majikal gücü kullanabilen büyücü için bu sıradan bir olaydır, sadece bir araçtır. Onun için önemli olan sonuçtur, sonucun katiyetidir. Aynı güç, majisyen için bir 'araştırma' ve 'geliştirme' konusudur. Majisyenin amacı, büyücünün her defasında 'aynen' tekrarladığı gücün mahiyetini çözmek ve gücü arttırmaktır, geliştirmektir. Majisyen için büyüsel uygulamalarda sonuç hayatiyet taşımaz. Majisyen, Simyacı’da geçen ve “Hayalindeki düşün peşinde koşan ilginç tip”tir.

Şimdi kısaca "maji"nin tanımını yapalım;

Yukarıdaki karşılaştırmadan da çıkarabileceğiniz bir sonuç... Maji herkesin ulaşamayacağı bir bilinç seviyesidir. Bu yüzdendir ki ona "Yüksek Bilinç, Bilinçdışı Güç, Yüksek Sanat" gibi isimler verilmiştir. Zaten kelime olarak Türkçe karşılığını da bulamazsınız. Greklerde Magein ya da Megas (Büyük İlim, Ana İlim), Doğu gizemciliğinde "Havas" (Yüksek İlim)'dir. Majinin temel felsefesini, okuduğum bir Doğu klasiğinden çıkarmıştım. Daha sonra Hz. Ali'nin bir sözü ile düşüncelerim iyice pekişti. Doğu'nun en büyük Havas (Yüksek İlim, Maji) ustalarından Gazali, sihir ilmi ile ilgili olarak, "İhya-u Ulumiddin" adlı eserinin 1. cildinin 77. sayfasında şöyle diyor; "Sahibini veya başkalarını zararlandırması bakımından sihir ve tılsımat ilimleri mezmumdur." Yani onaylanmaz, makbul olunmaz. Hz. Ali de, "Halka anlayabilecekleri şeyleri haber veriniz, anlamayacaklarını bırakınız kendileri isterlerse araştırsınlar" derken Gazali ile aynı ortak görüşü dillendirmiştir. Sonuç şu; "Bu ilim yüksek bir ilimdir, herkes anlayamaz ve yükünü taşıyamaz."

Söz Gazali'ye gelmişken şunu da belirtmek isterim; Aynı eserinde bu ilimlerin "ilim olmaları bakımından" öğrenilmesinde bir sakınca olmadığından da bahsetmektedir. Gazali'nin tek endişesi "avam"ın, yani sıradan insanın bu ilimlerle kötü emellerini gerçekleştirme isteğidir. Dolayısıyla bu ilmin yani onaylanmayan ilmin, "Yüksek Sınıf"a ve "Sıradan İnsan"a göre kullanım alanı vardır. Bu endişeyi doğal karşılamak lazımdır. Çünkü bütün tek tanrılı dinlerde olduğu gibi dinimizde de büyü haramdır, yasaktır ve sıradan insanı küfre götürür. Gazali'nin çok ilginç bir cümlesiyle maji konusunu tamamlıyorum; "Kuş eti ve bazı tatlıların memedeki çocuğa dokunması gibi, bazı ilimlerin de bazı kimselere zararlı olduğu inkar edilemez." İşte majinin de özü budur...

 
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
büyü


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
İfadeler Açık'dir
[IMG] kodu: Açık
HTML kodu: Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı